Bitki Sağlığı

Kaktüslerde Mantar ve Lezyon

Sukkulentlerin ve kaktüslerin barındırıldıkları kapalı mekanda biriken nem böceklerin ve akarların üremesine uygun ortam yarattığı gibi mantar oluşumlarına da zemin hazırlar. Tahliye edilmemiş nemin yanı sıra bitkilerin çok sık dizilmeleri ve bu nedenle bitki aralarının hava akımlarına kapanması da aynı sonucu doğurabilir.

Mantarlar, Echeveria gibi sukkulentlerde yaprakların ve giderek gövdenin yumuşak çamur kıvamında çürümesine/erimesine neden olurken pek çok kaktüs türünde de benzer sonuçlarla karşılaşırız. Böylesi çürümeler, kimi zaman bitki gövdesininden kimi zaman da kökten başlayarak, bitkiyi tüm gövdesiyle birlikte çok kısa bir sürede (bir kaç gün içerisinde) yok eder.

Bitki, dondan zarar görmüş, yumuşamış, pelteleşmiş bir görünüm alır. Çoğu kez kaktüs kök veya gövdesinin önemli bir bölümüne yayılmış olduğunda tespit ettiğimiz bu tür çürümeleri erken dönemde farkedebilmemizin tek yolu bitkilerimizi sürekli gözlem altında tutmaktır. Katüslerimizde bu tür çürümeler ile karşılaştığımızda yapmamız gerek işlemler aşağıda lezyon oluşumlarına ilişkin anlatılanlarla aynıdır.

Kaktüslerde karşılaştığımız mantar kaynaklı diğer bir çürüme biçimi de bitki gövdesinde lezyon oluşumu şeklinde kendini gösterir. Lezyonlar, diğer çürüme biçimine göre çok daha yavaş seyrederler. Koyu kahverengi ve kırmızının koyu tonlarında kendilerini gösterirler. Gözle tespit edilmeleri son derece kolaydır. İlk olarak küçük bir leke şeklinde ortaya çıkan lezyonlar müdahale edilmedi taktirde (nemin ve havasızlığın da etkisiyle) zamanla genişlerler. İlerleyen süreçte bitkinin dış yüzeyinden gövde içlerine doğru sirayet ederler ve giderek açık bir yarayı andıran orta kesimleri yumuşak bir yapıya bürünür. Çoğunlukla bir kaç hafta süren bu sürece müdahale edilmediği takdirde bitki kaybedilir.


(Yukarıdaki fotoğrafta bir Cereus peruvianus monstrosus'un gövdesinde oluşmuş lezyonlar görülüyor. Üst kısımlardaki açık renk kuruluklar daha önce bir lezyon oluşumunun yaşandığını ancak hastalığın ilerlemeyip lezyonun kuruduğuna işaret ediyor. Daha alttaki koyu kahverengi yara ise taze bir lezyon.)
 
Kaktüslerimizde bu tür lezyonları tespit ettiğimizde ilk yapmamız gereken, hastalıklı bitkinin diğerleriyle temasını kesmek ve mekandaki nemi tahliye etmektir. Bitki üzerinde oluşmuş lezyonlar yumuşak yaraya dönüşmemişse, bir diğer deyişle bitkinin dış yüzeyinden gövde içine sirayet etmemişse, kuru bir ortama aldığımız bitkideki yaranın bir süre sonra kuruyup kabuk bağlama olasılığı çok yüksektir. Yine de enfeksiyonun genişleme/yayılma olasılığına karşı bir mantar ilacı (fungusit) ile ilaçlamakta fayda vardır. Piyasadaki ilaçlar içinde yaygın olarak kullanılan "Captan" isimli fungusit karşılaştığınız bu sorunda size yardımcı olabilir. Toz halinde satılan ve genellikle suda eriterek kullanılan bu fungusiti eritmeden de lezyonun üzerine serperek kullanmanız olanaklıdır.

Daha büyük çürüklerle karşılaştığımızda ise küçük bir "cerrahi operasyona" gerek olabilir. Bunun için sterilize edilmiş keskin bir bıçak yardımıyla lezyonu bitkinin dış yüzeyinden, yara tamamen temizlenene kadar kazımanız gerekir. Daha derine işlemiş çürümelerdeyse bitkinizi çürüyen bölgenin altından, lezyon kaynaklı kararmanın artık görülmediği bir mesafeden kesmeniz bitkinizi kurtarabilmeniz için kaçınılmazdır. Bu işlemin ardından oluşan yaraya süreceğiniz odun kömürü tozu yaranın kurumasına yardımcı olurken, yukarıda anlatıldığı şekilde uygulayacağınız fungusit tedavisi de olası yeni mantar oluşumlarının önüne geçecektir.

Bir tür mantar kaynaklı çürümeye radikal bir müdahale için Jamshed@Asmi tarafından youtube'a yüklenmiş videoyu aşağıdaki linke tıklayarak izleyebilirsiniz.


Bir başka yazımızın konusu "Sukkulentlerde Mantar Oluşumları" üzerine olacak.