NİKAH VE ORGANİZASYON HEDİYELERİ


2016'da gerçekleşecek Nikah, Düğün, Doğum, Organizasyon vb tüm etkinlikleriniz için;
2015 sonuna kadar yapacağınız tüm siparişlerinizde, 

2015 FİYATLARI GEÇERLİDİR... 

 Fotoğraf ya da başlıklara tıklayarak sayfalara ulaşabilirsiniz

Sukkulent nikah hediyelerimiz
"Nikah Şekerleri İçin Nikah Hediyeleri"

http://www.seraliliput.com/2013/05/nikah-sekerleri-icin-nikah-hediyeleri.html

Sukkulentlerimizin kullanım örneklerini yeni hazırladığımız

Volkanik Cürüf (Tüf)'ün Bitkilerimizde Kullanımı

Volkanik Cürüf (Tüf) Nedir?

Cürüf, koyu renkli (kahverengi, kırmızı, siyah tonlarında), gözle görülebilir (makroskopik) gözeneklere sahip, bünyesinde bitkilere yarayışlı çeşitli mineralleri de barındıran volkanik bir kaya türüdür.


İçeriği / Yapısı
&
Sukkulent ve Kaktüslerde Kullanımı

Kaynağı yanardağların yeryüzüne taşıdığı mağma tabakası (lav) olduğundan
bünyesinde demir (Fe), magnezyum (Mg), mangan (Mn), alüminyum (Al), kalsiyum (Ca), sodyum (Na) gibi çok sayıda minerali barındırır. 
Bitkilerimizin de gereksinim duyduğu bu minerallerin oranı cürüfün alındığı yataklara göre farklılık gösterir.

Gözenekli yapısı toprağın havalanmasını ve bitki köklerinin oksijene ulaşmasını sağlar.

Su tutma yeteneği toprak nemini dengelerken, ısı iletkenliğinin düşüklüğü sıcak ve soğuğa karşı bitkilerin korunmasında yardımcı olur.. 

Yetiştirme ortamında çamurlaşmadan hoşlanmayan sukkulent ve kaktüslerimiz için, saksı diplerinde kullandığımızda, iyi bir direnaj malzemesidir.


Saksılarımızın üzerini cürüf ile kapladığımızda, havasızlığın yanı sıra nemden de kaynaklanan kabuklu bit oluşumlarında azalma görülür. 
Ayrıca, özellikle Echeverialar gibi yaprak altlarında ıslaklığı sevmeyen türlerde mantar oluşumunun azalmasında katkıda bulunur.
Yabani ot oluşumunu da  azaltan bu kullanım biçimi bitkilerimizi daha dekoratif göstereceği gibi sulama sırasında toprağın delinip köklerin açığa çıkmasının da önüne geçecektir.

Kullanacağımız Cürüf (Tüf)'ün Boyutları

Cürüf, volkanik taş yataklarından parçalar halinde çıkartıltıktan sonra kullanım amaçları doğrultusunda parçalanır.


 Bizim sukkulent ve kaktüslerimizde kullanmamız gereken cürüf boyutu 5-8 mm ve 10-13 mm arası büyüklükte sahip olanlardır.
(Saksı boyutlarımız büyüdükçe -25 cm çap ve üzeri- daha iri taneler de kullanılabilir)

Bunlardan, 5-8 mm büyüklüğündekileri, ortalama % 10-15 oranında toprak karışımımıza karıştırırken; 10-13 mm büyüklüktekileri de saksı diplerinde ve  saksı dibini kaplayacak kadar, drenaj amaçlı kullanabiliriz. 
Yine 10-13 mm cürüflerle saksıların üslerini de kaplayabiliriz.

Nereden Buluruz?

Dış ve iç mekan bitki satışı yapan sera ve fidanlıklardan cürüf temin etmeniz mümkündür. 

Litre bazında yapılan cürüf satışlarında genellikle 10-30 litrelik torbalar/çuvallar kullanılmaktadır.

Son bir not: Söz konusu satış yerleri, "volkanik cürüf" ya da "tüf" dediğinizde yine volkanik bir kaya türü olan "pomza" ile karıştırabiliyorlar. Yanılmayınız:-)

 Sağlıklı sukkulent ve kaktüsler... :-)

Bu konu ile ilgili sayfalar için tıklayınız
Sukkulentlerde ve Kaktüslerde Toprak Karışımı

Don ve Kırağı Örtüsü

Kış yaklaşırken sizlerle bitkilerimizi dondan koruma amaçlı kullanabileceğimiz bir ürünü paylaşmak istedim. 

Elyaf benzeri ve polipropilen'den imal edilmiş bir örtü... 
Tarımda açık alanlarda don ve krağıya karşı kullanılıyor. Işık ve hava geçirgenliği var ve verilen bilgiye göre +2,5-3 derece fark ettiriyor.
 
Özellikle bitkilerini camekanlı balkonlarda barındıranlar için çok kullanışlı olduğunu düşünüyorum.
 
Örtü, kış boyu bitkilerin üzerinde durmuyor, sadece don uyarısı yapılan günlerde örtmeniz yeterli.
 



(Fotoğrafta gördüğünüz gibi yüksek örtmenize de gerek yok, doğrudan bitkilerin üzerine, hatta 2 kat olarak,yayabilirsiniz. Ağırlığı m2/17-30 gr arası. Daha koruyucu olduğunu düşündüğüm için 30 gr olanını öneririm.)
 
Ayrıca bitkileri barındırdığınız mekanlarda perde ya da sera örtüsü gibi kullanmanız da olanaklı, ancak rüzgarsız, kapalı ortam olması gerekiyor.
 
Fiyatı metrekare itibarı ile 30-50 krş arasında değişiyor. Net üzerinden online satış yapan siteler var. "Don ve krağı örtüsü" olarak aramanız yeterli.
 
Ne yazık ki bu konuda henüz sizlere aktarabileceğim kişisel bir deneyime sahip değilim. Önümüzdeki süreçte denemeyi planlıyorum. Deneyimlerimi ayrıca paylaşacağım.

Ayrıca http://tarimsalortu.com adresinde örtünün kullanım biçimine ilişkin örnekleri görebilirsiniz.

Nikah Şekerleri İçin Nikah Hediyeleri

Nikah, Davet ve Organizasyonlar için...  

Sukkulentlerin pek çok çeşidini "nikah hediyesi" ve "bebek hediyesi" olarak değerlendirebileceğiniz gibi davet ve organizasyonlarınızda da konuklarınıza "küçük birer sürpriz" şeklinde sunabilirsiniz.


 Hediye ürünlerimizi sergilediğimiz 
https://www.facebook.com/nikahsekerisukkulent
Adresindeki ürün sayfamızı beğenerek gönderilerimizi takip edebilirsiniz.

Bilgi edinmek ve talepleriniz için seraliliput@gmail.com e-posta adresimizden bizimle bağlantıya geçebilirsiniz.

Mesajınızda;
Nikah ya da organizasyon tarihinizi: 
Talep ettiğiniz bitki adedini:
Organizasyonun yapılacağı ili:

 yazmayı unutmayınız.

Bizimle, organizasyon tarihinizden ne kadar önce irtibata geçerseniz taleplerinizi karşılamamız o kadar kolaylaşacaktır.

"Nikah Hediyeleri"nizi diğer illere de gönderebilmekteyiz.

Aşağıda "hediye" olarak son derece gösterişli bir tür olan Haworthia 'Zebra'nın fotoğraflarını göreceksiniz. Bitki üzerinde gördüğünüz çizgiler, bitki yapraklarında kabartı şeklindedir ve yaprak uçları sert ve dikenli değildir.  Fotoğraflara tıklayarak büyütebilirsiniz.

Daha aşağıda göreceğiniz Sukkulent çeşitleri üretimimizde bulunmakla birlikte "Nikah hediyesi" olarak sınırlı sayıda üretilmektedirler. Talep halinde seraliliput@gmail.com adresinden bilgi alabilirsiniz.

Ayrıca, sukkulentlerimizin kullanım örneklerini görmek için, tıklayarak,  "Nikah Hediyesi Kullanım Örnekleri" sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.


Haworthia 'Zebra' Saksı çapı: 5,8 cm saksı yükseklik: 5 cm



Toplu görünüm

Yakın plan

"Nikah bebek ve davet hediyesi" olmak üzere
yetişmekte olan bitkilerimiz.

Önümüzdeki yıl için hazırladığımız "hediyeleri"miz...

 Echeverialar ve Haworthialar...

 Adromischus, Gasteria, Mammillaria, 
Crassula, Haworthia örnekleri...

Echeverialar...

 
Haworthia, Echeveria, Aloe...

Nikah Şekeri, Nikah Hediyesi, Nikah Şekerleri, Nikah Hediyeleri, Nikah Şekeri Kaktüs, Kaktüs Nikah Şeker, Nikah şekeri sukkulent, Sukkulent nikah şekeri, Nikah hediyesi sukkulent, Nikah hediyesi kaktüs, Nikah şekeri çiçek, Nikah şekeri bitki, çiçek nikah şekeri, bitki nikah şekeri, bebek hediyesi, bebek hediyeleri, Organizasyon, Davet..


Nikah Hediyesi Kullanım Örnekleri

MiniMasal, sukkulentlerimizi şirin "nikah hediyeleri"ne dönüştürdü:-)
Nikah hediyelerinizi, arzu ettiğiniz şekilde hazırlanmış olarak isterseniz www.minimasal.com adresinden Mini Masal ile bağlantıya geçebilirsiniz.

Süslemeleri kendiniz yapmak isterseniz, 5,5 cm saksılı sukkulent talepleriniz için bize seraliliput@gmail.com e-posta adresinden ulaşabilirsiniz.





Duygu ve Elyas'ın "Nikah Hediyeleri"...
Ömür boyu mutluluklar diliyoruz:-)
 



Sukkulentlerimizin süslenmemiş satış örnekleri için tıklayınız
Nikah Şekerleri İçin Nikah Hediyeleri

Maximum - Minimum Termometre

Özellikle sukkulent ve kaktüslerini oda dışı kapalı bir mekanda (kapalı balkon, portatif sera, sera vb) tutanlar için "olmazsa olmaz" malzemelerden biri.
Bu tip termometreler (Klasik, analog olanları da mevcut ancak dijitali öneririm) ortam ısısının en yüksek ve en düşük derecelerini kaydederek özellikle soğuk kış ya da sıcak yaz günlerinde sizlere rehberlik yaparlar.
Örneğin, akşam "resetleyerek" bıraktığınız termometreniz ertesi gün hangi saatte bakarsanız bakın size gece ısının kaç dereceye kadar düştüğünü söyler.
Ya da "resetleyip" 2 gün sonra baktığınızda ortamın o iki gün içinde ulaştığı en yüksek ve en düşük ısı düzeylerini öğrenebilirsiniz.
 Aynı durum ortam nemi için de geçerlidir.
Piyasa da çok daha gelişmişleri de dahil olmak üzere pek çok çeşidi olmakla birlikte sadece bu özellikleri taşıyanların bizler için yeterli olduğunu düşünüyorum.
Online satış sitelerinde de bulabileceğiniz bu tip termometreleri İstanbul Eminönü'nde Mısır Çarşısı çıkışında eski Sümerbank binasının arka sokağında bulunan tıbbi malzeme gereçleri satan dükkanlarda bulmanız olanaklı. Fiyatı, gün itibarı (26 Kasım 2013) ile 37 tl.

Düzenlemelerimizden Örnekler


18 cm. Menekşe Saksı

18 cm. Menekşe Saksı
 
18 cm. Menekşe Saksı

Bitki Sağlığı

Kaktüslerde Mantar ve Lezyon

Sukkulentlerin ve kaktüslerin barındırıldıkları kapalı mekanda biriken nem böceklerin ve akarların üremesine uygun ortam yarattığı gibi mantar oluşumlarına da zemin hazırlar. Tahliye edilmemiş nemin yanı sıra bitkilerin çok sık dizilmeleri ve bu nedenle bitki aralarının hava akımlarına kapanması da aynı sonucu doğurabilir.

Mantarlar, Echeveria gibi sukkulentlerde yaprakların ve giderek gövdenin yumuşak çamur kıvamında çürümesine/erimesine neden olurken pek çok kaktüs türünde de benzer sonuçlarla karşılaşırız. Böylesi çürümeler, kimi zaman bitki gövdesininden kimi zaman da kökten başlayarak, bitkiyi tüm gövdesiyle birlikte çok kısa bir sürede (bir kaç gün içerisinde) yok eder.

Bitki, dondan zarar görmüş, yumuşamış, pelteleşmiş bir görünüm alır. Çoğu kez kaktüs kök veya gövdesinin önemli bir bölümüne yayılmış olduğunda tespit ettiğimiz bu tür çürümeleri erken dönemde farkedebilmemizin tek yolu bitkilerimizi sürekli gözlem altında tutmaktır. Katüslerimizde bu tür çürümeler ile karşılaştığımızda yapmamız gerek işlemler aşağıda lezyon oluşumlarına ilişkin anlatılanlarla aynıdır.

Kaktüslerde karşılaştığımız mantar kaynaklı diğer bir çürüme biçimi de bitki gövdesinde lezyon oluşumu şeklinde kendini gösterir. Lezyonlar, diğer çürüme biçimine göre çok daha yavaş seyrederler. Koyu kahverengi ve kırmızının koyu tonlarında kendilerini gösterirler. Gözle tespit edilmeleri son derece kolaydır. İlk olarak küçük bir leke şeklinde ortaya çıkan lezyonlar müdahale edilmedi taktirde (nemin ve havasızlığın da etkisiyle) zamanla genişlerler. İlerleyen süreçte bitkinin dış yüzeyinden gövde içlerine doğru sirayet ederler ve giderek açık bir yarayı andıran orta kesimleri yumuşak bir yapıya bürünür. Çoğunlukla bir kaç hafta süren bu sürece müdahale edilmediği takdirde bitki kaybedilir.


(Yukarıdaki fotoğrafta bir Cereus peruvianus monstrosus'un gövdesinde oluşmuş lezyonlar görülüyor. Üst kısımlardaki açık renk kuruluklar daha önce bir lezyon oluşumunun yaşandığını ancak hastalığın ilerlemeyip lezyonun kuruduğuna işaret ediyor. Daha alttaki koyu kahverengi yara ise taze bir lezyon.)
 
Kaktüslerimizde bu tür lezyonları tespit ettiğimizde ilk yapmamız gereken, hastalıklı bitkinin diğerleriyle temasını kesmek ve mekandaki nemi tahliye etmektir. Bitki üzerinde oluşmuş lezyonlar yumuşak yaraya dönüşmemişse, bir diğer deyişle bitkinin dış yüzeyinden gövde içine sirayet etmemişse, kuru bir ortama aldığımız bitkideki yaranın bir süre sonra kuruyup kabuk bağlama olasılığı çok yüksektir. Yine de enfeksiyonun genişleme/yayılma olasılığına karşı bir mantar ilacı (fungusit) ile ilaçlamakta fayda vardır. Piyasadaki ilaçlar içinde yaygın olarak kullanılan "Captan" isimli fungusit karşılaştığınız bu sorunda size yardımcı olabilir. Toz halinde satılan ve genellikle suda eriterek kullanılan bu fungusiti eritmeden de lezyonun üzerine serperek kullanmanız olanaklıdır.

Daha büyük çürüklerle karşılaştığımızda ise küçük bir "cerrahi operasyona" gerek olabilir. Bunun için sterilize edilmiş keskin bir bıçak yardımıyla lezyonu bitkinin dış yüzeyinden, yara tamamen temizlenene kadar kazımanız gerekir. Daha derine işlemiş çürümelerdeyse bitkinizi çürüyen bölgenin altından, lezyon kaynaklı kararmanın artık görülmediği bir mesafeden kesmeniz bitkinizi kurtarabilmeniz için kaçınılmazdır. Bu işlemin ardından oluşan yaraya süreceğiniz odun kömürü tozu yaranın kurumasına yardımcı olurken, yukarıda anlatıldığı şekilde uygulayacağınız fungusit tedavisi de olası yeni mantar oluşumlarının önüne geçecektir.

Bir tür mantar kaynaklı çürümeye radikal bir müdahale için Jamshed@Asmi tarafından youtube'a yüklenmiş videoyu aşağıdaki linke tıklayarak izleyebilirsiniz.


Bir başka yazımızın konusu "Sukkulentlerde Mantar Oluşumları" üzerine olacak.


Bitki Sağlığı

Sukkulent ve Kaktüs Zararlılarına Karşı "Önleyici İlaçlama"

Zararlılara karşı alabileceğimiz bir diğer önlem olan ve "önleyici ilaçlama" olarak tanımlayabileceğimiz işlemi "önleyici hekimliğe" benzetebiliriz. Kışı bitkilerimizin üzerinde dinlenerek/uyuyarak geçiren zararlılar, havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte harekete geçerler. Bu zararlıların en sık rastlananları kabuklu ve unlu/pamuklu bitlerdir. Bitkilerimizin gövdesine ve yapraklarına yapışarak bitki öz suyunu emen bu zararlılar önlem alınmadığı takdirde bir süre sonra bitkimizin her tarafını kaplayarak ölümüne neden olurlar. (Benzer zararlılara bitkilerimizin kök oluşumlarında da rastlayabiliriz)

Kabuklu Bit

Önlem almamız içinse bu hastalık yapıcılarıyla karşılaşmayı beklememiz gerekmez. Mart ayından başlayarak her mevsim başında birer kez kullanacağımız uygun böcek ilacı (insektisit), akar ilacı (akarisit) ve mantar ilacı (fungusit) zararlıların üremeye fırsat bulamadan ortadan kaldırılmasını sağlar. Üç ayda bir gerçekleştireceğimiz bu periyodik ilaçlamalar bitkilerimizin sağlıklarının korunmasında yardımcı olacaktır. (Ortaya çıkış ve yayılış hızları nedeniyle ve bitkilerinizi barındırdığınız ortamın durumuna göre unlu bit ve mantara karşı ilaçlamayı daha sık yapmak gerekebilir)

(Önlem amaçlı yapılan ilaçlamalarda ilacı bir kez kullanmak yeterli gelebilirken, zararlıların tespiti üzerine yapacağımız ilaçlamalarda ürün etiketleri dikkate alınmalıdır. Zararlının görülmesinin ardından yapılan ilaçlamalarda ilaçlama sayısı genellikle iki-üç; ilaçlama periyodu ise zararlıya göre değişmekle birlikte bir hafta veya 15 gündür. Ard arda yapılan bu ilaçlamaların amacı önceki ilaçlamada yumurtada olan zararlıların zaman içinde yumurtadan çıktıkça imhasını sağlamaktır.)

Unlu Bit / Pamuklu Bit

Önleyici ilaçlama yapmaya karar verdiğimizde, piyasada pek çok zararlıya karşı kafa karıştıracak kadar çok ürün bulunduğunu görürüz. Tüm zararlılara karşı pek çok ilaç kullanmak olanaklı ve doğru olmadığından yapmamız gereken, sukkulent ve kaktüslerde en sık karşılaştığımız ve üreme hızı yüksek, verdiği zarar büyük olan zararlıları dikkate alarak hareket etmektir. Bunların başında yukarıda belirttiğimiz gibi kabuklu ve unlu/pamuklu bitlerin yanı sıra gözle görülmesi çok zor olan ve varlığı ancak bitkimizde ortaya çıkan belirtilerle anlaşılabilen kırmızı örümcek (akar) gibi zararlılar gelir. Bu zararlılara karşı üretilen geniş spektrumlu bir-iki çeşit insektisit (böcek ilacı) ve akarisit (kırmızı örümcek vb. akarlara karşı), önleyici ilaçlamada işimize yarayacaktır.

Kırmızı Örümcek
Fotoğraf kaynağı ve diğer fotoğraflar için tıklayınız: 
www.agaclar.net/forum/121342-post92.htm

Aynı işlemi mantar oluşumlarının önüne geçmek için mantar ilaçlarıyla (fungusit) da yapmamızda fayda vardır. Ürün etiketlerindeki bilgileri dikkate alarak üzerlerine püskürterek ve/veya sulama sularına katarak kullanabileceğimiz bu ilaçları ziraat malzemeleri satan dükkanlardan ve satış seralarından edinebilirsiniz.

(Kabuklu bit için Dursban-4, unlu bit için Basudin isimli insektisitleri; Mantar içinse Captan isimli fungusit'i kullanabilirsiniz. Dursban-4 daha çok kabuklu bit için önerilse de unlu bitte de faydalı olduğu görülmüştür. Bununla birlikte bitkilerimizin zarar görmemesi için bu kimyasalları kullanırken çok dikkatli olmak gerekir. Kullanacağımız oranları belirlerken etiketlerde bulunan "süs bitkileri" seçeneğini kullanmakta, hatta önerilen oranları bir miktar düşürüp deneyerek zaman içinde kendi oranlarımıza ulaşmakta fayda vardır.)

"Önleyici ilaçlama" etkili bir önlem olmakla birlikte zararlıların, bir süre sonra, bu ilaçlara karşı bağışıklık kazanmaları gibi bir risk de söz konusudur. Bu olasılığı düşürmenin bir yolu her seferinde aynı zararlılara karşı aynı ilaçları kullanmak yerine dönüşümlü olarak aynı işe yarayan (birbirinin muadili) ilaçları tercih etmektir.

Son olarak, "önleyici ilaçlama" her ne kadar bitkilerimizin sağlıklı yaşamalarına azımsanmayacak oranda yardımcı olsa da "Sukkulent ve Kaktüs Zararlılarına Karşı Önlemler" başlıklı yazımızda  belirtilen tedbirlerin , özünde kimyasal olan bu ilaçlardan daha doğal olduğunu anımsamamızda fayda var.

.

Mammillaria elongata cristata
KOD / CODE: 093

Bitki Sağlığı

Sukkulent ve Kaktüs Zararlılarına Karşı Önlemler 

Sukkulentler ve kaktüsler de diğer bitkilerle gibi bahar aylarında, havaların ısınmaya başlamasıyla  birlikte dinlenme/uyku dönemlerini sonlandırırlar. Aynı durum bitkilerimizin gövde veya köklerini yaşam alanı olarak seçen zararlılar için de geçerlidir. Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte bu zararlılar da görece çok daha pasif geçirdikleri kış döneminin ardından aktivitelerini artırırlar. Bir yandan bitkilerimize çeşitli biçimlerde zarar vermeye başlarken diğer yandan üreyerek sayılarını arttırmaya başlarlar. Bunun sonucu olarak zararlılar tarafından sarılan bitkilerimizi kaybetme rizkimiz ortaya çıkar.

Bu zararlılarla mücadeleye genellikle zararlıları/hastalığı tespit ettiğimizde başlamamız bitkilerimizin göreceği hasarı artırır ve giderek ölümlerine neden olur. Bu nedenle, tam da havalar ısınmaya başlarken, alabileceğimiz temel/basit önlemler vardır. 

Bu önlemlerin başta geleni ortamdaki nemi uzaklaştırmaktır.  Sukkulentler vekaktüsler ortamdaki nemden hoşlanmazlar. Bitkilerimizde özellikle Mantar ve kabuklu/pamuklu bit oluşumunu teşvik eden ortam neminin, havalandırma yapılarak tahliye edilmesi gerekir. Bunun için ortamın havalandırılmasının yanı sıra havayı dışarı atacak bir pencere vantilatöründen de faydalanılabilir. 
Ayrıca, diğer bazı bitkilerin tersine, ortamdaki esintiden hoşlanan sukkulentler ve kaktüsler için barındırıldıkları mekanda bir vantilatör aracılığıyla hava sirkülasyonunun sağlanmasında da fayda vardır. Bu sirkülasyon ortamda havalandırmaya rağmen kalmış nemi dağıtacak ve durağanlaşarak bitkilerimizin üzerine çökmesine engel olacaktır.

Bunun dışında özellikle Echeverialar gibi yapraklarını toprak üzerine yayan bitkilerin topraktaki nemden etkilenmesini engellemek gerekir. Topraktan yükselip bitkilerin yaprak aralarında yoğunlaşan bu nem lenme türü bitkilerimizde mantar oluşumunu teşvik eder. Bunu önlemek için toprağın üzerine sereceğimiz çakıl taşları ve çeşitli volkanik taşlar gibi malzemeler nem yoğunlaşmasını azaltarak mantar vb hastalıkların önlenmesinde yardımcı olacaklardır.

Bitkilerimize hastalık bulaşmasını önlemek amaçlı bir diğer önlem de karantinadır. Karantina uygulamasını hastalık gördüğümüz bitkilerimizi tedavi süreçleri boyunca sağlıklı olanlardan ayırarak yapacağımız gibi; yeni aldığımız türleri diğer bitkilerimizin arasına katmadan önce bir süre (Bahar yaz aylarında minimum 1 ay) ayrı bir yerde barındırıp gözlem altında tutarak da yapabiliriz. Bu süreçte zararlı tespit etmediğimiz bitmileri gönül rahatlığıyla diğerlerinin arasına katabiliriz.

Sukkulent ve kaktüs barındırdığımız ortamlara mümkünse başka tür bitkilerin bulundurulmaması da koruyucu önlemlerin bir diğeridir. Aynı ortamda bakacağımız bazı bitkilerin sukkulent ve kaktüslere göre zararlılara karşı direnci daha düşük olabilir. Zararlılardan kolay etkilenebilen bu bitkileri farklı bir mekanda barındırarak sukkulent ve kaktüslerimiz için hastalık kaynağı olmalarının önüne geçmiş oluruz.

Özellikle bahar aylarında daha yoğun gerçekleştirdiğimiz toprak ve/veya saksı değişimi (şaşırtma) ile çelikleme gibi işlemlerde kullandığımız toprak karışımımızın (harç) ve malzemelerin sterilizasyonu hastalık olasılığını düşüren en önemli etkenlerden biridir. Zararlılardan arındırılmış toprak karışımları bitkilerimizin gelişimi için sağlıklı ortamlar oluştururken; özellikle çeliklemede ve aşı yaparken  kullandığımız falçata, bıçak, cımbız gibi malzemelerin her kullanımdan önce sterilize edilmesi çelik ve aşılarımızın sağlığının yanı sıra uygulamalarımızdan sonuç alabilmemiz için de gereklidir.

Ayrıca bakınız:

Sukkulent ve Kaktüs Zararlılarına Karşı "Önleyici İlaçlama"


Echeveria glauca
KOD / CODE: 092


Bitki Besinleri

Sukkulentlerin ve Kaktüslerin Demir (Fe) Gereksinimleri

Bitkiler aleminde her bitki sınıfının besin maddesi (Azot, Fosfor, Potasyum) ve iz elementleri (Demir -Fe-, Mangan -Mn- Bor -B- vb.) gereksinimi birbirinden farklıdır. Bitkilerin besin maddesi ve iz elementi eksikliklerine karşı duyarlılıklarında da farklılıklar görülür. Sukkulentler ve kaktüsler için en önemli/gerekli iz elementlerinden biri "Demir (Fe)" dir.

Demir, bitkiler tarafından fotosentezde kullanılır ve bitkinin yeşil rengini almasını sağlar. Böylece bitki güneş enerjisinden daha iyi faydalanır. Ayrıca demir, bitkilerimizde besin alımında ve yaprak kalınlığının artmasında önemli rol oynar.

Pek çok bitkide olduğu gibi sukkulent ve kaktüslerimizde de demir eksikliğinin en tipik göstergesi bitkilerimizin yapraklarında "kloroz" adı verilen ve öncelikle genç yapraklardan başlayan sararmalardır.
 
Demir (Fe) eksikliğinin en önemli nedenleri arasında topraktaki/sulama suyundaki kireç fazlalığı ve topraktaki aşırı sulama/yıkanma gelmektedir. Kireç, demir elementini bitkinin almasını engelleyecek şekilde bağlarken; aşırı sulama sonucu ağır bir metal olan demir saksılarımızdan akıp gitmektedir. Ayrıca toprakta bulunan ya da dışarıdan verilen yüksek oranda mangan ya da fosfat da bitkilerimizin demir alımını olumsuz etkiler.

Organik yapısı güçlü topraklarda daha az görülen demir eksikliğinin çözümü "yarayışlı yapıdaki Demir"in sukkulent ve kaktüslerimizin sulama suyuna karıştırarak ya da yapraklarına püskürtme yoluyla dışarıdan verilmesidir.

"Yarayışlı yapı", iz elementlerinin bitkilerimizin alabileceği yapıda olmaları anlamına gelir. Bunun için piyasada "şelatlı demir oksit, şelatlı çinko vb." şeklinde tanımlanan elementleri içeren bitki besinleri tercih edilmelidir. Şelat, demir gibi elementlerin bitki tarafından kolay alınmasını sağlayan bir molekül yapısıdır. Bu sayede elementler bitki için "yarayışlı" bir yapıya dönüştürülürler. Bitki besinlerindeki bu şelat formu EDTA veya EDDHA şelat formu şeklinde tanımlanır.

Demir gibi diğer iz elementlerini de sukkulent ve kaktüslerimizin gereksinim duyduğu oranda verebilmek önemlidir. Bunun için satın alacağımız ve temel besin maddeleri olan Azot, Fosfor ve Potasyum içeren bitki besinlerinin iz elementlerini de içeriyor olmasını önemsemek gerekir. 
Aksi halde ayrıca vermek zorunda kalacağımız iz elementlerinin oranını ayarlamak sorun yaratabilir.

Bu durumda demir eksikliğinden ortaya çıkan arazları gidermek isterken büyüme durgunluğu gibi sorunlarla karşılaşmayı kimse istemez.

İz elementleri konusu yapısı gereği biraz teknik olsa da diğer elementlerle devam etmeye çalışacağız:)
Sedum morganianum
 KOD / CODE: 091


Bitki Besinleri

Sukkulentler ve Kaktüslerde Temel Besin Değerleri

Bahar aylarıyla birlikte sukkulent ve kaktüslerimiz dinlenme dönemlerinden çıkarak gelişip büyümeye başlarlar. Bu süreçte diğer tüm bitkiler gibi onların da besine gereksinimi olacaktır. Topraklarını yeni değiştirmediğimiz bitkilerimize gereksinim duydukları besinleri dışarıdan (çoğunlukla sulama sularına ilave ederek) vermemiz gerekir.
Bu konuda dikkat etmemiz gereken en önemli unsur sukkulent ve kaktüslerimizin ihtiyaç duydukları Azot (N) Fosfor (P) ve Potasyumun (K) vereceğimiz besleyici konsantrasyondaki oranlarıdır. 
Her bitki sınıfı hatta ailesi, yapılarına göre farklı oranlarda azot, fosfor ve potasyuma gereksinim duyarlar. Bitki besinlerinde (gübre) kısaca NPK olarak ifade edilen bu formulasyonlardaki rakamlar sözü edilen besin maddelerinin konsantrasyon içindeki oranlarını ifade ederler.
Aileleri farklı da olsa sukkulent ve kaktüsler için bu oranlar, genel olarak; 4,6,7; 3,5,6; 3,5,7 vb. şeklindedir. Oranlar sıvı besini üreten firmaya göre küçük farklılıklar gösterse de görüldüğü gibi değerler birbirine son derece yakındır. 
Besin maddelerinin yokluğu kadar çokluğu da bitkilerimizi olumsuz yönde etkiler. Yukarıda sözü edilen değerlerin dışına çıkarak, örneğin salon bitkileri için kullanılan besinleri sukkulent ve kaktüslerimize vermemiz halinde bitkilerimizde gelişim bozuklukları hatta çürümelerle/erimelerle karşılaşabiliriz. 
Yüksek azot ve beraberinde sukkulent ve kaktüslerimizin talep ettiğinden düşük oranda potasyum içeren bu besinler bitkilerimizi olması gerekenden çabuk ve hızlı büyütüyormuş gibi görünse de zaman içinde yumuşak/gevşek bir yapıya sahip olmalarına neden olurlar. Bu kof yapının sonucu form bozuklukları da görülen bitkilerde orta vadede dayanım ve direnç eksikliği ile karşılaşılır. Sukkulentler ve kaktüslerimiz için yanlış oranlar içeren bitki besinleri kök oluşumunu da olumsuz yönde etkilerler. Yine aynı nedenle hastalıklara ve soğuğa karşı da hassaslığı artan bitkilerin sağlıklı olduklarından söz edilemez.
Detaya indiğimizde cinslere ve hatta türlere göre çok küçük farklılıklar gösterse de sukkulent ve kaktüs besinlerinde temel NPK oranları; düşük miktarda azot, ortalama %50 fazlası fosfor ve fosfor oranının üzerinde potasyum şeklindedir.
Sukkulentler ve kaktüsler için büyük marketlerde bulabileceğimiz bitki besinlerinin doğru oranlarda temel besin maddelerinin yanı sıra bitkilerimizin gereksinim duyduğu iz elementlerini (Demir -Fe-, Mangan -Mn- Bor -B- vb.) de içermesi önemsememiz gereken bir diğer unsurdur.
Besin maddeleri ve iz elementlerine ilişkin notlarımız devam edecek:)
Crassula ovata 'Jade Plant'
KOD / CODE: 090

.

Euphorbiaların zehiri

Euphorbialar kesildiklerinde, ana gövdelerinden kopartıldıklarında ya da zedelendiklerinde beyaz sütlü bir sıvı salgılarlar. "Lateks" olarak adlandırılan bu sıvı hava ile temas ettiğinde katılaşır. Bazılarında insana zararsız olmak üzere (çam reçinesi gibi) pek çok bitki tarafından farklı içeriklerde ancak benzer şekilde salgılanan bu sıvı Euphorbialar söz konusu olduğunda son derece tahriş edici ve zehirlidir. Özellikle göz, ağız ve kulak söz konusu olduğunda ciddi tahriş ve yanmalara neden olur. Alerjik bünyelerde ciltle temasından da kaçınmak gerekir.

Sayın Gülnar Önay'ın "Dünya Isınıyor Bahçem Değişiyor" kitabında bu cinsin etimolojisi ve salgıladığı "lateks" hakkında şunları yazıyor:

"Bitkinin ailesine İ.S I.yy da Sudan kralı II Juba 'nın doktoru
Euphorbus 'un adı verilmiş. Doktorumuz Atlas dağlarında bulduğu ve
yakıcı sütü olan bir bitkiyle frengi hastalığını iyileştirmekle
uzmanlaşmış . Bitikleri sınıflandıran Linne'de bu adı aynen korumuş.

Ünlü Plinus da yine sütleğen sıvısıyla yılan sokmalarını tedavi
etmiş . Yılanını soktuğu yer neresi olursa olsun kişinin kafatası
derisine bir çizik atar ve bu sıvıyı hasta kendine gelinceye değin
oradan akıtırmış (pek önerilecek bir uygulama olmasa gerek).
Şimdilerde Fas'ın güneyinde Agadir'de soğuk algınlığı, anjin ve
nezleye iyi geldiği söylenen sütleğenbalı satılmakta."

Ayrıca yerliler tarafından tedavi amaçlı olarak müshil ve gerektiğinde kusturmak için kullanıldığı bilinen bu sıvıya Euphorbiaların bakımını yaparken ya da çelik alımında dikkat etmek gerekir. İşlemler sırasında korunma amaçlı olarak cerrah eldiveni, cımbız ya da maşa kullanmakta; daha sonra malzemelerinizi ve ellerinizi çok iyi yıkayıp eldivenleri atmakta fayda vardır.

Yine de bunlar gözünüzü korkutmasın, zararları kadar faydaları da bulunan bu zehirli sıvıyı salgılayan Euphorbialar diğer tüm sukkulent ve kaktüs cinsleri gibi olağanüstü bitkilerdir:)


 
Crassula capitella
KOD / CODE: 089

Echeveria nodulosa
KOD / CODE: 088

Crassula ovata 'Minima'
KOD / CODE: 087




Senecio crassissimus 
KOD / CODE: 086

Kalanchoe

Kalanchoe beharensis 'Fang'
KOD / CODE: 084




Kalanchoe tomentosa
KOD / CODE: 085




Euphorbia mammillaris variegata
KOD / CODE: 083

Echeveria 'Black Prince'
KOD / CODE: 082


Aylostera

Aylostera muscula
 KOD / CODE: 080